ÖNDER YILMAZ Ankara – Kınık, TBMM Sarsıntı Araştırma Komisyonu’nda evvelki gün sunumda bulundu. “Kızılay’a kan bağışı yapmayacağım” halindeki telaffuzların ‘ulusal kan güvenliğini tehdit ettiğini’ belirten Kınık, Kızılay’ın, Türkiye’de kan, kan eserleri, plazma ve kök hücre tedariki konusunda kendisine kanunla verilmiş misyonu “tekel” olarak yaptığını anımsattı.
Kınık, Marmara Bölgesi’ndeki mümkün zelzeleye ait senaryolar tartışılırken, “En temel sorumluluğun vatandaşımızda olması gerekir. Vatandaşımızın hiçbir bahiste sorumluluğu yok lakin sınırsız hizmet beklentisi var. Kendi konutundaki dolaplarının montajından, afet çantasının oluşturulmasına, aile afet planı yapılmasından tutun, sağlıklı meskenlerde oturma şuuruna erişmesine kadar vatandaşımızın bu bahisle ilgili elini taşın altına koyacağı bir toplum temelli afet idaresine geçilmelidir” dedi. Türkiye Afet Müdahale Planı’nda belediyelerin defin dışında hiçbir sorumluluğu olmadığını söyleyen Kınık, “Bu kabul edilemez, afeti bütün dünyada mahallî idareler, itfaiyeler taşır. Maddeyle bu sorumluluk verilmeli” sözlerini kullandı.